VARANASİ’YE YOLCULUK 29/03/2012 GOA – VARANASİ


Yıllar önce uzun saatler süren bir tren yolculuğu yapmıştım. Oda bu kadar uzun değildi. Deniz’e bir kaç gün önce sordum. Kaç gün sürecek diye Deniz’de ne günü, ertesi sabah ordayız dedi. Ben de Aaa ne güzel deyip, konuyu kapadık. Vasco Da Gama tren istasyonundan dün akşam yola çıktık. İyi bir trenle yolculuk yaptığımız söyleniyor. Aradaki farkı bilmiyorum ama muhteşem kokular burada da gücünü gösteriyor. İlk bir kaç durakda “eyvah! balık istifi gideceğiz”, endişesine kapılsamda, şükürler olsun olmadı. Geceyi kendi yatağımız da tepemizde birileri olmadan uyuyarak geçirdik. Bir ara bileti kontrol ettim, bir de ne göreyim ertesi sabah yerine bir sonraki sabah varış saatimizmiş. Deniz’le bir şok hali, gerçi biz niye şaşırıyorsak şuursuzca yolculuk yapıyoruz. Kendimi tanıyamıyorum, bu tarz konularda planlı ve disiplinli olan beni sanırım İstanbul’da bırakmışım. Neyse demek ki o yanıma ihtiyaç yokmuş.

img_5233

Yiyecek, içecek hiçbir şey almadan yola çıktık, bunları yazarken halen yoldayız. Tahmini 14 saat yolumuz var, bitti sayılır.
Yemek sorununu 20 tane muzla çözdük sayılır. Canım İzmir köfte istesede, az evel muz yedim.
Hava çok sıcak ve kendimi ölmek üzere can çekişen bir ceylan gibi hissediyorum. Çünkü sağımda solumda akbabalar var. Sürekli izleniyoruz biri gözünü çevirdi, yaşasın diyecekken bir diğeri görevi devralıyor. Kendimi gülmemek için zor tutuyorum yan taraftakinin ilgisini dağıttım, şimdi ne yazdığımı merak ediyor. Sabırlı insanlar bıkmadan usanmadan yaptıkları eylemi sürdürebiliyorlar. Ben bu bakışlardan yoruldum, onlar bakmaktan yorulmadılar. Neyse ki az kaldı. Dört saat sonra uyusam, zaten hemen sabah olur.

Yolculuğun devamını Varanasi’de yine çok güzel bir pansiyonda, serin serin oturup yazıyorum. Öğle saatleri dışarı çıkmak imkansız desem yeri.

2012-03-29-1068

Yolculuğun diğer saatleride sakin geçti sayılır. Gece insan seslerine uyandım, yaşasın sabah olmuş heralde derken saate bakmamla sevincim kursağımda kaldı. Saat üç ve inanılaz bir insan trafiği vardı trende anlaşılan bir istasyonda durmuştuk. Uyumaya devam edecekken, bir gazete satıcısı, elindeki gazetenin kenarıyla ayağıma vurdu. Ne oluyor diyecektim ki anladım beni uyandırıp aklı sıra gazete satacak. Hindistan deyip uyumaya devam edecekken, insanı yatağından kaldırıp göbek attıracak bir müzik çalmaya başladı. Bütün tren inliyordu sesten. Biraz söylendim ama yapacak bir şey yok tabii ki. Sabah ha geldik geleceğiz diyorum ama nafile, öyle bir tren trafiği varki on dakika yol gidip, yarım saat duruyoruz. En nihayet otuz dokuz saat sonra Mugal Saraı tren istasyonundaydık. Beklenmedik uzunlukta olsada ufak tefek şeylerle birlikte keyifli bir yolculuktu.
Goa’da tanıştığımız İtalyan arkadaşlarımız, Jacobo ve Chiara bize bu yolculuk ve Varanasi hakkında çok yardımcı oldular. Teşekkür ederim.

Did you like this? Share it: