KOH SAMUİ SULU YILBAŞI KOH PHİ PHİ – 25/04/2012


Koh Phangan’da geriye kalan günler keyifli geçmişti. Ama hala insanların ahlak anlayışlarındaki farklılıkları sorguluyordum. Tayland’ın hiç bana göre bir yer olmadığına karar vermiştim. Deniz dönelim dese dönmeye hazırdım. Seyahat etmek benim fikrimde, bir yerleri görmek, değişik tatlar tatmak, yeni kültürler tanımak gibi şeylerden ibaret değil. Benim bir yere gidebilmem için bir nedenim olmalı, nedensiz gezmek her zaman anlamsız geldi.
Küçük bir kaç örnek ; Pek beceremem deniz kenarında boş boş yatmayı, elim ayağım durmaz yerinde, bir şeyler ararım yapacak. Alacağım bir şey varsa, alış verişe çıkarım. Hiç bir eylemi nedensiz yapmam.
Tayland’daki tek işim vipassana oturmaktı. Oturabileceğimiz tek bir kurs vardı, baş vurduk ve kabul beklemeye başladık.

2012-04-12-1514

 

Bu süreçteki geriye kalan herşey Deniz içindi. Deniz ne isterse, nereye gitmek isterse yapmaya hazırdım. Koh Phangan’dan gitmeye karar verdik. Orada tanıştığımız başka turistlerle Deniz konuşmuş birlikte Koh Samui’ye gidelim demişler Deniz bana söyledi. Hadi gidelim dedim. Koh Samui bulunduğumuz adaya çok yakın bir ada. Bir saat içinde ulaştık adaya, Keyifli bir bot yolculuğu ve kalacak bir yer bulup yerleştik.
Koh Samui’ye gittiğimizde yeni yıl kutlamalarına denk geldik. Yerli yabancı herkesin elinde bir su tabancası, su dolu kovalar, buz dolu su tankerleri, nane aromalı pudralar , kremler geleni geçeni Islatıyorlar. İnanılmaz eğlenceli, Hindistan’daki boya festivali gibi buradada benzer bir şekilde su atıp, yakaladılarının yüzünüze kremler sürüyorlar. Bol sulu iki gün geçirdik. Çok keyifliydi. Bunu dışında Koh Samui den pek hoşlanmadık. Çok fazla şehirleşmiş bir ada, sanki Beyoğlu’nda dolaşıyor gibi hissediyor insan. Bizde adadan ayrılmaya karar verdik.

2012-04-12-1495

Koh Samui’de geçirdiğimiz günlerde bizi bambaşka şeyleri derinlemesine sorguladığımız bir yer oldu. Özellikle birlikte yolculuk yaptığımız arkadaşlar bizi düşünsel olarak bayağı hırpaladılar. Bu durum gereksiz ve yorucuydu benim için, çünkü onlarla bambaşka diyarlarda yolculuk yapıyorduk. Boşuna nefesimi tükkettiğimi anlayınca, Asiye kendi yoluna dön bırak herkes kendi yolunda gitsin dedim. Bazen gereksiz eforlar sarfettiğimi düşünüyorum insanlar için, bu konuda biraz akıllanmam gerek. Ben alfebeyi baştan okumaya çalışırken bazı insanlar tersten okumaya çalışıyor bu farkı kavramam zaman alabiliyor. Öğrenme sürecimde önemli bir soru bu, ne zaman farklılıkları kabul edebileceğim bilmiyorum. Çalışıyorum, egom izin verdiğinde sanırım sorun çözülmüş olacak.

Did you like this? Share it: